TÜİK verilerine göre Türkiye perakende sektörü her yıl artan bir büyüme sergiliyor. Bununla birlikte 2020 için bu durum sektördeki birçok işletme için geçerli olamadı. Koronavirüs salgını perakende sektöründe kış uykusu etkisi yarattı. Sektör yeni normal döneminde ciro kayıplarını telafi etmeye çalışırken 2021 perakende pazarlama trendleri de merak ediliyor. Bu yazımızda 2021’e damgasını vuracak perakende trendlerini aktarıyoruz.

Perakende sektörü 82 milyon tüketici ile binlerce üretici ve imalatçı ile doğrudan bağlantı kurması nedeniyle “üreticilerin temsilcisi, tüketicilerin garantörü” sayılıyor. İşsizlikle mücadelede, kayıt içi ekonominin güçlenmesinde, yabancı yatırımların sürekliliğini sağlamada etkili olan perakende sektörü teknolojideki gelişmeler ve zincir mağazacılığın gelişmesiyle sürekli büyüme potansiyeli taşıyor. Zincir mağaza yönetimi ve stok yönetiminin kritik olduğu perakende sektörü, yenilik ve teknolojinin tutunmasında da önemli rol üstleniyor. Öyle ki, 2021 perakende pazarlama trendleri teknoloji ile şekilleniyor.

1. ASMR pazarlama

ASMR açılımı Autonomous Sensory Meridian Response olup Türkçede otonom duyusal meridyen tepki olarak karşılık buluyor. Ahşap tıkırtısı, su sesi, kapak açılıp kapanma sesi, yağmur sesi gibi düşük desibel seslerin beyinde uyandırdığı hislerin “beyinsel orgazm” şeklinde ifade edildiği ASMR, yeni pazarlama trendlerinden biri olarak hem tüketicilerin hem sektör paydaşlarının ilgisini çekiyor. Örneğin, kozmetik markası Lush gece cilt bakım rutininin pazarlaması için ASMR türünde sponsorlu video çekti. Gucci de #24HourAce isimli kampanyasında ASMR videosu çekti ve video 2 milyon izlenmeyle en çok izlenenler arasına yerleşti.

2. Çevresel değerlere göre alışveriş

İlk mobil kuşak Z kuşağı tüketimde ipleri eline geçiriyor ve pazarlama uzmanlarının çalışma takviminin hedefine yerleşiyor. Sosyal ve çevresel konularla ilgili, sivil toplum bilinci yüksek Z kuşağı alışverişte sürdürebilir profile sahip, adil çalışma koşullarını destekleyen ve çevreyi korumaya katkıda bulunan markalardan alışveriş yapıyor. GFK araştırma şirketinin yaptığı bir araştırma da tüketicilerin yüzde 61’inin satın alma kararlarında çevre koruma kriterini dikkate aldığını gösteriyor.

Yeni neslin tercih ve inançlarına uyum sağlayarak onları kazanmak isteyen markalar, yeşil pazarlama olarak da bilinen sürdürülebilir pazarlama yöntemini kullanıyor. Örneğin, Brandless isimli alışveriş platformunda müşteriler aramalarını doğada yok olabilen, geri dönüştürülmüş, hayvanlarda deney yapmadan üretilmiş şeklinde kriterlere göre yapabiliyor.

3. Sosyal medyanın gücü

We Are Social 2020 raporuna göre dünya nüfusunun yüzde 49’u sosyal medya kullanıyor. Sosyal medya tüketici davranışında kökten bir değişime sebep oluyor. Tüketicilerin çoğunluğunu oluşturan Y kuşağı ve Z kuşağı mutlaka herhangi bir sosyal medya platformunu aktif olarak kullanıyor. Durum böyle olunca pazarlama trendleri de sosyal medyanın gücüne göre belirleniyor. Sosyal medya pazarlamasında az metin, çok video ve emoji öne çıkıyor.

4. Touch-free (dokunmadan) alışveriş

Virüsle mücadele etmenin yolu sosyal mesafeyi korumaktan geçiyor. Daha az fiziksel temas gerekliliği touch–free mağazacılık yani dokunmadan mağazacılık deneyimini ortaya çıkardı. Temassız kart veya mobil ödeme sistemleri popülerliğini artırdıkça e-ticaret de perakende pazarlama stratejileri arasında yerini alıyor. Touch-free mağazacılık anlayışı için yapay zeka ve makine öğrenmesi de daha çok kullanılacak gibi görünüyor.

5. Beacons teknolojisi

Beacon’lar ve ilgi alanına göre reklam uygulamaları 2021 pazarlama dünyasının gündeminde yer alıyor. 2014 yılında karşımıza çıkan beacons teknolojisi, müşterinin girmiş olduğu veya takip ettiği mağazanın yanından geçerken müşteriye bildirim yollamayı sağlıyor. Müşteriyi harekete geçirmeyi amaçlayan beacon uygulaması popüler ziyaret saatleri ve ziyaretçiler hakkında bilgi edinmeyi sağlayarak strateji geliştirmeye yardımcı oluyor. 

6. Talep tahminleme

Talep tahminleme pazarlamada analitik tekniklerinin önemini gösteriyor. “Talep, satın alma isteğinin ve yeteneğinin bir ifadesidir” yaklaşımının sonucu olan talep tahminleme artan rekabet koşulları altında ayakta kalabilmenin bir yolu olarak öne çıkıyor. Talep tahminleme sayesinde işletmelerin gelecek dönemlere ait öngörüler oluşturması ve minimum maliyet ile optimum kar seviyesine ulaşması mümkün oluyor.

7. Chatbot’lar 

Chatbot’lar, 2020 yılının gündemindeki perakende uygulamalarından biriydi. Chatbot, daha memnun müşteriler için olmazsa olmaz hale gelirken karmaşık sorgularda başarısız olabiliyor. Yapay zekâ ile bu sorunun çözülmesi bekleniyor. 2021’de chatbot’ların çok daha işlevsel hale gelmesiyle daha fazla soruyu yanıtlaması amaçlanıyor.

8. Mobil ödeme

Mobilite 5G teknolojisi ile dijital iletişimde yeni bir çağ başlatmaya hazırlanıyor. Mobil cihazların kullanımı artarken, pandemi sürecinde alınan önlemlerin etkisiyle akıllı cihazlar üzerinden mobil ödeme yöntemiyle alışverişte artış oldu. BKM’nin McKinsey&Company ile yaptığı araştırmaya göre, online alışveriş yapan her 3 kişiden 1’i mobil ödeme yöntemleri kullanıyor. 2021’de QR kodlu mobil ödeme sistemlerine yönelik pazarlama çalışmalarının yoğunluk kazanması bekleniyor.

9. Sesli arama ve lokal SEO

Pandemiyle birlikte hijyen her alanda öncelik oldu. Dolayısıyla pazarlama stratejilerini de şekillendirdi. İnsanlar özellikle dışardayken hijyen endişesiyle dokunmadan sesli arama yapmayı tercih ediyor.  “Yakınımdaki restoranlar” şeklindeki sesli aramanın sonucunda alacakları hizmet için en yakın işletmeleri tercih ediyor. Bu da yerel pazarlama olarak da bilinen lokal pazarlamayı öne çıkarıyor.

10. Artırılmış gerçeklik

Pazarlamada AR teknolojisi yenilikçi bir strateji haline geldi. Artırılmış gerçeklik uygulamaları, tüketicilerin alışveriş deneyimini zenginleştirmeyi sağlıyor. Bu sayede rekabet avantajı yaratıyor. Pandemi etkisiyle pazarlama endüstrisinin bu teknolojiye daha çok odaklanması bekleniyor.

11. Yazılım perakende süreçlerini kolaylaştırıyor

Perakende sektörünün dünyanın her yerinde ekonominin can damarı olması teknolojik gelişmeleri takip etmeyi çok daha önemli hale getiriyor. Doğru teknoloji kullanımı verimliliğin artmasını ve farklılığın yaratılmasını sağlıyor. En yeni teknolojilerle donatılmış yazılımlar, etkili perakende mağazacılık yönetimi ile sektörde çeviklik ve esneklik kazandırıyor. 

Perakende bulut çözümleri; terminal, sunucu, güvenlik yazılımı, yedekleme, veritabanı kurulumu, bakım destek hizmeti, çeşitli yazılım lisansları gibi yatırımlar gerektirmiyor. Perakende çözümü özellik ve fonksiyonları sayesinde müşteri memnuniyeti, dolayısıyla da satışlar ve kârlılık artıyor. Mağaza Stok Takip Programı sayesinde stok kontrolü ve takibi kolaylıkla yapılıyor ve stok yönetimi etkin şekilde yapılabiliyor.Veri analizi ve raporlama çözümleri, veriyi anlamlı bilgi haline getirerek işletmelere değer katıyor.

12. Satış sonrası hizmet yönetimi

Perakende mağazacılık yönetimi açısından satış sonrası servis rekabet üstünlüğü sağlayabilmek için önem taşıyor. Gerektiğinde destek alıp sorunlarına kısa sürede çözüm bulabilen müşteriler sadık müşteriye dönüşüyor. Bu nedenle birçok makine imalatçısı, satışın ardından destek verebilmek için satış departmanını yazılım ile güçlendiriyor. 

Logo perakende çözümleri, kapsamlı ve kullanışlı özellikleriyle sektörde giderek değişen beklenti ve ihtiyaçlara yanıt veriyor. Böylece satış kanalları yönetiminden satış sonrası servise kadar tüm perakende süreçlerinde verimliliği artırmaya olanak tanıyor. Bulutun özgürleştiren modern altyapısını, çoklu satış kanallarında etkili deneyimler oluşturulması için sunan Logo Perakende çözümleri, mağazalarda satıştan kampanya süreçlerine, mobil ödeme entegrasyonlarından çok kanallı satış süreçlerine, hızlı ve güvenilir kasa uygulamalarına kadar her aşamada benzersiz deneyim ve kullanım kolaylığı sunuyor.

Categorized in: